Başlık resminin konuyla alakası olmayıp,yazıya konu olan barınaktaki bebeklerden ve annelerden biridir.
Beni yakın tanıyanlar biliyor, bazen burada da yazmış olabilirim. İş yerimin yakınında bir semt parkı ve içinde tüm kedilerine hem beslenme hem tedavi konusunda hamilik yaptığım bir kedi barınağı var. Kedi barınağı olunca oraya getirip kedi atanlar, evindeki hayvanı salanlar, köpeğini kovalasın da bacakları açılsın diye kedi kovalamaya getirenler, ölen hastalanan bebek kediler, düşük yapan anne kediler vs vs dünya kadar sevimsiz olay yaşıyorum. Bugün olan olayı yazacağım size. ve nasıl sinirime sahip çıkamadığımı.
Benim parka besleme saatim saat 3-4 arasıdır. Bu ara kapalı barınak içinde anneler olduğundan ve yetişkin kedileri sokmadıklarından onlar için parkın barınağa uzak kısmında ikinci bir besleme noktası oluşturdum. Barınak parkın iç kısmında, bu yeni besleme noktası hem meydanına yakın hem girişine yakın. Neyse yemekleri suları tazeliyordum ki bir yaşlıca adam durdu yanımda motosikletiyle. Tanıyorum da simasını belli ki dükkanın müşterisi. Ben sadece simayı tanıyorsam o beni daha iyi tanıyordur o kesin. Neyse aramızdaki diyalog aynen şöyle:
Adam: Siz mi bakıyorsunuz bu kedilere?
Ben: Ben de bakıyorum bir iki gönüllü arkadaş daha var.
A: Ya bizim evde bi kedimiz var da ben ona yeni sahip bulmak istiyorum, yardımcı olabilir misiniz?
( dınnnnn antenler dikildi ve adam evindeki kedisini birilerine verme niyetiyle konuya eksi bir başladı zaten)
B: Neden vermek istiyorsunuz? ( hani sağlık sorunu,bebek doğdu, eşim alerji geliştirdi gibi beylik bahaneleri bekliyorum)
A: Ya benim bi kızım var. Çok haşır neşir kediyle. Çok yakından seviyor. Dün oynarken kedi gözünün kenarını tırmalamış. Hani yarım santim yana gelse kızın gözü gidecek. O yüzden vermek istiyorum.
( şimdi burada kızım dediği kişinin kendini koruyamayacak bilinçte çocuk olduğunu düşündünüz doğal olarak)
B: Kaç yaşında kızınız?
A: 20
B: Nasıl yani? beyefendi 20 yaşındaki insan kendini korumayı kollamayı bilir, yapmayın allah aşkına.
A: Hanfendi bakın kızıma baban mı kedin mi derseniz kedim der, o derece seviyor kediyi. Ben bu kediyi istemiyorum.
( bu arada motorsikletin arka kısmındaki kedi kafesi ve içindeki saf kan Van kedisi dikkatimi çekiyor. İki göz ayrı renk her tür cins özelliğine sahip bakımlı yaklaşık 1-2 yaş arası bir kedi.
B: Bu mu kediniz, siz bunu nereden aldınız peki, bu hayvan cins, sokaktan bulunması zor. ( salak ben yine kafa adamın sokaktan hayvan almış olmasına gidiyor mümkünmüş gibi)
A: Sormayın kızım kedi istediğinde pet shoptan aldım dünya paraya. Üç aylıktan beri bizimle şimdi 13 aylık.
(Bende hafiften yaylar gevşemeye başlar)
B: Beyefendi ben evden atılacak kedilere sahip bulmuyorum.Ben sokaktaki hasta, yaralı, annesiz bebek olanları sahiplendirip hayatlarını kurtarıyorum. Nasıl satın aldıysanız gidin yine petshoplardan yardım isteyin. Olmadı bakın şurada şurada veteriner klinikleri var, yardımcı olurlar mı bilmem ama gidip konuşun. Ya da facebookda hayvansever gruplar var, oralara yazın. Belki değil cins kedi olduğu için kesin sahip çıkar.
A: Yok öyle yapamam, kızımın haberi olmamalı, kızım akşam eve geldiğinde bu kedi evde olmamalı yoksa kıyamet kopar.
B: Şimdi siz bu kediyi kafesle motorun arkasına atıp çıktığınıza göre ve dediklerinizden de anladığım kadarıyla bu kedi sizinle eve dönmeyecek öyle mi?
A: Evet yaa dönmemeli, niyetim bu.
B: Yani sahip klinik falan bulamazsanız da ilk sokak kenarına bırakacaksınız. Size şunu sorayım. Bu kedi insan yaşıyla 15 yaş civarı. Kızınızı 15 yaşında evlatlık verir ya da sokağa bırakır mıydınız?
A: Nasıl yani ya anlamadım
B: Beyefendi bu kedi 3 aylık bebekken evinize girmiş. Normal insan olan insanlar için o sizin çocuğunuz gibi olmalıydı, tıpkı kızınızın ona ne kadar değer verdiğini anlattığınız gibi. Sizse sanki sokaktan aldım sokağa dönsün dercesine ondan kurtulmaya çalışıyorsunuz. Bu kedi sokakta yaşayamaz. Yemek bulmayı bilmez, diğer kedilerden kendini korumayı bilmez, kendisini ezebilecek arabaların varlığından habersiz ve nasıl kaçacağını bilmez. Sokağa bırakacaksanız kendi elinizle kırın boynunu öldürüverin, daha vicdanlı davranmış olursunuz.
A: Nasıl yanı sokakta yaşayamaz, yok sokağa bırakmıycam sahip bulucam zaten.
Burada zaten haftalardır bebek kedi ölümleri, senelerdir evden atılan kedilerin travmalarını izlemem, hepsine yetişemeyip ameliyat ettirdiklerimin bile hiçliğe gitmelerinin verdiği yük, kendini insan yerine koyup 3 günlük bebekleri yanına karton süt kutusuyla barınağa bırakan şerefsizlerin falan tüm hıncı bir anda patladı. Çıkardım telefonumu önce kedinin resmini çektim. Ardından adam ne olduğunu anlamadan adamın da resmini çektim. Ve sonraki konuşma küfür de içeren bir konuşma oldu. Özetle adama tekrar o kediyi sokağa bırakabilecek bir şerefsiz onun bunun çocuğu olacaksa hiç o zahmete girmeden kedinin boynunu kırıp öldürmesini, çünkü sokağa atmakla ona uzun acılı ve travmalı bir ölüm vereceğini; hadi kediyi düşünmediği halde kedisini o kadar seven kızını da mı düşünmediğini; tekrar onun bunun çocuğu olduğunu; 10 ayda hevesinin mi kaçtığını yoksa kızının kediyi sevmesini mi kıskandığını; kediyi aldığı zaman verdiği paraların hem onun hem ailesinin gırtlağından acıyla hastalıkla çıkmasını dilediğimi; o kediyi bilinmeze yollarsa kedinin kanının elinde olacağını; eğer kliniklere ya da sokağa bırakırsa benim mutlaka bundan haberim olup adamı afişe edeceğimi hatta afişe etmekle yetinmeyip rezil edeceğimi; mahallede adını hayvan düşmanına çıkarıp gün yüzü görmemesini sağlayacağımı; ve şimdi tam hatırlamadığım küfür içeren bir kaç şey daha söyledim.
Adam ya yok yeaa sokağa bırakmıycam diyorum hala laf ediyosunuz, sizi de hayvansever sandım da yardım istedim mealinde bir şeyler söyleyerek gitti. O kedi hala aklımdan çıkmadı. Böyle davranarak kediyi daha kötü bir geleceğe mi sürükledim bilmiyorum. Şimdi mahallede adamı tanıyan birilerini arıyorum ki kediye ne oldu öğrenebileyim.
SONUÇ: Bana hayvanlar özellikle sokak hayvanları ya da sokağa atacağınız hayvanlarla ilgili yanlış yapmayın arkadaş. Bir de lütfen azıcık insan olmaya çalışsın herkes.